23 Ocak 2013 Çarşamba

Sinem Öztürk ile Söyleşi

Huzur Sokağının başarılı ismi hem moda çekimi, hemde iş yaşamı ve özel yaşamı ile ilgili tadına doyum olmayacak bir söyleşi yaptık... 















Sinem Öztürk’ü bugünlerde tanımayan kalmadı. Bir de sizin ağzınızdan dinleyelim; Sinem Öztürk kimdir?

Ben 27 yaşındayım. Normalde Sinema- Televizyon okudum Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Sinema- Televizyon. Altı sene boyunca reji yaptım, kamera arkasında çalıştım. Kısa film çektim, kısa filmlerde oynadım, festival filmlerinde. Akabinde zaten Duvar dizisi oldu, yine ATV’de. Orda İklim karakteri. 10 bölüm sürdü o. Ondan sonra Arka Sıradakiler, beş sezon da o sürdü, Gamze karakteri. Ve şimdi Huzur Sokağı’ndayım. Onun dışında ortaokul yıllarımda voleybol oynuyordum. Resim yapmayı severim, genelde evde zaman geçirmeyi severim. Zaten setten çok da vakit kalmıyor başka birşey yapmaya. 

Sinem Öztürk nasıl bir çocuktu?
Biraz içime kapanıktım ben. Böyle topluluk karşısında çok konuşamazdım. Utangaçtım, naiftim. Çabuk kırılırdım.

Hala öylesiniz.
Hala öyleyim. Ama bu kadar mesela oyuncu olacağım aklıma gelmezdi. Çünkü gerçekten hani böyle üç- dört kişi de olsa utanırdım. Başım önümde eğik dururdum hep. Sonra lise yıllarımda aştım.

Peki burada birşey soracağım. Sanırım babanız sizi çok desteklemiş oyucu olmanız konusunda. Özellikle ortaokul yıllarındaki tiyatro oyunu...
Babamın arkadaşının bir tiyatro topluluğu vardı. ‘Ali’nin Fendi Avcıyı Yendi’ diye bir oyun çıkarıyorlardı, çocuk oyunu. Ben de orda kelebek rolündeydim. Tavşan, ayı, avcı...hayvanlardan oluşan karakterler vardı. Ben de kelebektim. Öyle başladım. Öyle sevmeye başladım. Zaten işini gerçekten seviyorsan, bir kere onun nefesini alman yeterli. Ondan sonra vazgeçemiyorsun. Şimdi ben başka ne iş yapabilirdim diye düşünüyorum; başka aklına hiç bir şey gelmiyor. Bu öyle bir hastalık yani.

Kariyeriniz en parlak günlerini yaşıyorsunuz. Huzur Sokağı’ndaki Şükran karakteriyle. Bu teklif size ilk geldiğinde ne hissetiniz? Bu kadar başarılı olacağını tahmin ediyor muydunuz?
Aslında benim için Arka Sıradakiler dönüm noktası. Koskoca bir beş sene bana çok şey kattı. Beş seneden sonra bir diziyle anlaşırken insan daha dikkatli oluyor. Çünkü gerçekten başarılı bir iş yapmışsın ve bundan sonraki işinin çıtasının ondan daha yüksek olması lazım. Ve bir oyuncu olarak da daha farklı bir karakter canlandırman lazım. Huzur Sokağı’ndaki Şükran onun için bir avantaj. Kendimi daha farklı bir kişilik olarak göstermem açısından değişik bir karakter. Ve naif karakter, ve sevdiğim herkesin bağrına basmak isteyeceği bir karakter. Herkesin seveceği, Türk halkı tarafından kabul gören bir karakter.

Ailemizin kızı...
Tabi ailemizin kızı. Çünkü naif, iyi yürekli, hassas, yardımsever, duygusal, öyle bir kız. Başta tabi çekincelerim oldu. Sonuçta tabi, çok okundu ve çok önemli bir roman. Ama bunun dizide nasıl yansıtılacağını bilemedim. Ama tanıştıktan sonra, konuştuktan sonra, emin olduktan sonra içim rahatladı. İyi ki de böyle bir karar vermişim. Gerçekten tam da istediğim gibi ilerliyor. Umarım bundan sonra da böyle olur.

Peki romanı da önce okumuş muydunuz?
Yok, okumamıştım. Çok duymuştum ama okumamıştım.

Kendinizi Şükran karakteriyle ne kadar özdeşleştiriyorsunuz?
Şükran daha çok insanlar kırılmasın diye , kimseyi kırmayayım korkusuyla içe dönük bir tip. Ben biraz daha dışa dönüğüm, yani ben herhalde bunları yaşasam daha farklı tepkiler verirdim. Bilmiyorum tam olarak, çünkü ben böyle bir aşk yaşamadım hiç ömrümde, platonik bir aşk yaşamadım. Ama duygusallığımız, hümanist olmamız, ailemize bağlılığımız... bu açıdan Şükran’a benziyorum.



İlerdeki hayaliniz yönetmen koltuğuna oturmak, hatta senaryo da yazıyorsunuz sanırım.
Öyküm hazır da senaryomu yazamadım. Çünkü tek başıma yazamıyorum. Sürekli sette olduğum için. Bir senarist lazım. Onun arayışındayım. Yanıma beyin fırtınası yapacağım biri olursa, bir ekibim zaten bir buçuk ay içinde çıkacağına inandığım, kafamda hatta tamamen çektiğim bir öyküm var.

Konusu nedir? Bize biraz ipucu verseniz?
Tamamen kadınlarla ilgili. Asıl hayata geçirmek istediğim, kadınlar. Kadının bütün zayıflıkları, güçlü olduğu nokta, ihtiyacı olan şey. Aslında herkesin isteğinin ve hayalinin kendi içinde saklı olduğunu anlatan bir öyküsü var.

Özel hayata gelecek olursak, 2013 Haziranda evlenmeyi planlıyorsunuz. Hayalinizdeki düğün nasıl?
Kır düğünü istiyoruz zaten. Tüm sevdiklerimizle bir arada. Sürprizlerini daha tam kararlaştıramadık ama  rüya gibi bir şey olacak inşallah. Her düğün güzeldir sonuçta. En mutlu anın.

Peki nasıl bir gelinlik var hayalinizde?
Çok kabarık bir gelinlik istemiyorum. Biraz daha böyle balık inene, kuyruklu, sırt hareketli bir gelinlik istiyorum.

Nişanlınız Gürsel Bey’e yeteri kadar vakit ayırabiliyor musunuz?
Elimden geldiğince ayırıyorum. Zaten o da seti istediği zaman ziyaret ediyor.

Sinem Öztürk set dışında neler yapar?
Set dışında ne yapar... Set dışında genelde evdedir. Pilates yapıyorum. Kitap okuyorum bol bol , hatta sette de. Aralarda da mutlaka
En son hangi kitabı okudunuz?
Uykuya Yatmak. Ama ben özellikle dönem kitaplarını çok seviyorum. Osmanlı tarihi... Bu Demet Altınyeleklioğlu’nun bütün serisini okudum mesela. Çok keyif alıyorum onları okumaktan. Hem tarihi öğrenmiş oluyorsun, hem de kadının ruhunu okşayan o aşklar, o entrikalar falan var ya hoşuma gidiyor. Genelde bu tarz kitapları okuyorum.

Modern muhafazakarlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Modern muhafazakarlar... saygı duyuyorum. Herkesin yaşam stili, herkes dilediği gibi yaşamakta özgür. Herkes gibi saygı duyuyorum.

Çok şık dediğiniz tesettürlü ünlüler var mı?
Katar Emiri'nin eşi çok şık.

Moda hayatınızda nasıl bir yere sahip? Ne sıklıkta alışveriş yapıyorsunuz?
Yok, alışveriş yapıyorum ama modanın hayatımda çok fazla bir önemi yok çünkü hep gelip geçici trendler, insanın fiziğine yakışıyor mu yakışmıyor mu? Rengin var. Özellikle geçen gün gittik Esra’yla renk analizi yaptırdık. Benim cildime, tonuma uyan renkleri seçtik. Gerçekten de büyük bir fark var arada, yakışmayan renklerle. Ona uygun alışveriş yapıyorum şu an. Üstelik moda olup da benim çok tasvip etmediğim ve kendi fiziğime yakıştırmadığım çok şey oluyor. O yüzden kendi modamı kendim yaratıp yerine göre ve yakışanı giydiğin herşey senin modandır.

Gardırobunuzun olmazsa olmaz parçaları neler?
Basic t-shirtler, ceketler ve kotlar. Spor giyinmeyi seviyorum.

En çok kullandığınız markalar?
Twist, ve  İpekyol en çok kullandığım markalar.

Sporla aranız nasıl?
Spor yapıyorum. Pilates yapıyorum. Salona gidebildiğim kadarıyla. Haftada iki üç gün gitmeye özellikle gayret gösteriyorum.

Peki cildinizin duruluğu?
Cilt bakımı yaptırıyorum ayda bir. Çünkü her gün makyaj, uykusuzluk, stres, yorgunluk en çok cilde vuruyor. O yüzden ayda bir bakım yaptırım, cildimi temizletiyorum. Peeling yapıyorum. Bakım yapıyorum. Zaten kremlerimi ihmal etmiyorum. Mutlaka akşam yatmadan önce makyajımı temizliyorum.

En sevdiğiniz yemek?
Makarnanın her çeşidini severim.

Yemek yapıyor musunuz?
Yapmayı biliyorum ama fırsat buldukça. Bütün gün evdeysem yapıyorum. Malum setten geç geliyorum. O saatten sonra da insanın canı ne mutfağa girmek istiyor, ne yemek yapmak. Ama onun dışında yapıyorum elimden geldiğince. 

En sevdiğiniz parfüm?
Black Orchid. Ama parfümlerim değişir. On beş gün sonra başka bir parfüm kullanabilirim.

En büyük çılgınlığınız?
Benim hiç çılgınlığım yok. Şöyle bir baktığımda ne çılgınlık yapmışım filan diye hiç çılgınlığım yok benim. Gayet normal, stabil bir hayatım var.

Çok teşekkürler..




INTERVIEW WITH SİNEM ÖZTÜRK

We had a wonderful interview with successful name from a soap opera called “Huzur Sokağı/The Peace Street” about fashion shoot, business and private life…

Everyone knows Sinem Öztürk these days but who is Sinem Öztürk?
I am 27 years old. I was graduated from Marmara University on cinema-television. I worked as a reji 6 years and backstage of camera. I played role for short festival films and made a short film. Then character called “Iklim” for a soap opera called “Duvar/The Wall” for ATV Channel. İt lasted 10 parts. Then character called “Gamze” for a soap opera called “arka sıradakiler/ Those at Back seat” that lasted for 5 season. Now a soap opera called “Huzur Sokağı/The Peace Street”.

I was playing volleyball during secondary school. I like drawing and spending time at home. Actually I can not find time to do something else, because of my job.

How was your childhood?
I was a little bit shy. I could not talk too much in the crowd.I was naive and sensitive.

Still you are…
Yes but I could not imagine that I will be an actress. Because I was shy even with 3-4 people. Crestfallen..later during highschool I changed.


I think your father encouraged you to be an actress, specially a theatrical performance during secondary school…
A friend of my father had a theatre community and they were preparing a performance called  ‘Ali’nin Fendi Avcıyı Yendi/ Ali beated the hunter’ for children. I was playing a butterfly. There were rabbit, bear, hunter and animals..It was a start for me and I liked it. İf you really love your job; once you try is enough and you can not give up. When I think about which job I can do, nothing. Like an ilness.


You are at the top of your career with a character called “Şükran” for “Huzur Sokağı/The Peace Street”. What did you feel when you were offered? Did you guess that it would be successful?
Actually for me, the turning point is “Arka Sıradakiler”. I learned many things for 5 years. I was more careful for a new soap opera after 5 years. Because I really did a successful job and the next should have been upper. I should have played a different character so “Şükran” at “Huzur sokağı” was an advantage to show myself in an other way. And Şükran was a naive who is desired to love by all. She was accepted bt Turkish people.

A daughter of my family.....
Of course a daughter of our family because she is naive, sensitive, good hearted, helpful and emotional. At firstly I had drawbacks, as a result it is an important novel. I did not know how could it reflected to a soap opera. After meeting, talking and being sure I relieved.  Fortunately I did. Actually it is as I want. I hope it goes like that.

Have you ever read the novel?
No,I have not. I had heard but had not read.

How do you identify yourself with the character?
Şükran is introverted who tries not to hurt anyone. I am extroverted, İf I was Şükran, I would react differently.  I do not know exactly because I have not lived a platonic love like that. I am like Şükran about sensitiveness,  humanism and commitment to family.

I think you can even write scenarios and dream about being a director.
my script is ready but I could not write a scenario yet.  I can not write on my own, because I am constantly at set. I need a writer and I am looking for him/her.  İf I find a writer with whom I can have brain storming; I will have a team that I believe they perform the story in 1,5 months.     

What is the subject? Can you tell us a little bit
it is completely about women whom I want to revive with all vulnerabilities, strong points and what she needs. the desires and dreams are hidden in yourself

Let’s talk about private life:You are planning to get married on 2013 June, how is your dreamy wedding ceremony?
Essentially we want an open-air  wedding ceremony on greenery with all our beloved ones. I hope it will be like a dream, we have not finalized the suprises yet.  Every wedding ceremony is good which is the happiest moment of our lives.

How is your dreamy wedding dress?
I do not want a fluffy wedding dress.I want a long wedding dress with embriodery on back.

Can you have enough spare time for your fiancee Mr. Gürsel?
As long as I can. Essentially he can visit me at the set whenever he wants.

What does Sinem Öztürk do excluding  set?
Hmm…generally at home. I do plates, read books even at set during breaks.

What is the last book that you read?
Uykuya Yatmak”. But I specially like the historical books. History of Ottoman…for example I have read all books of Demet Altınyeleklioğlu that I liked very much to do.
Either  I learn the history or I like the love and conspiracy that tugs at women’s heart. In general I like that kind of book.

What do you think about modern conservatives?
Modern conservatives…I respect as all…everyone is free to live however he/she desires.

Do you have a favorite elegant and famous woman in hijab?
Wife of Qatar’s Emir

How often do you shop? Are you interested in fashion?
I do shopping but I am not very keen on fashion. Because they are ephemeral trends. İt is ok, if it looks good on me. Specially I and Esra went to have color analysis yesterday. We chose the color that is suitable for my skin and mood. Really there is a gap between unseemly color. Now I do shopping reference to the color analysis. Actually I do not like some of fashion parts that are not look goon on me. So I create my own fashion. The fashion is wearing the best one that looks good on you.


Which parts are “sine qua non/must” in your wardrobe?
Basic t-shirt, jackets and jeans. I like sport style..

What is your favorite brands?
Twist and  Ipekyol are my favorites.

What about sport?
I do sport, pilates as usually as I do. I try to go to sport center 2-3 days a week.

Well, You have pure skin?
I make a skin care once a month to get clean my face. Because I do make up, I have stress, I get tired and I can not sleep enough everyday.  I do peeling, care and use creme. Absolutely I clean my make up every night before I sleep.

What is your favorite food?
I like all types of pasta.

Do you cook?
I know how to cook but I do whenever I have spare time. I cook if I am at home all day. I come to home late from work.  So I do not want to go to kitchen and cook.

What is your favorite perfume?
Black Orchid. But perfumes change. I can use another after 15 days.

What is your biggest madness?
I do not have. I try to remember but no.  I have a normal and stagnant life



Thank you very much…