Seda Diker ile Son Kitabı " Aslında Ayrılık Da Yoktur" üzerine Keyifli Bir Söyleşi

Seda Diker müthiş enerjisi olan bir kadın. İnsanı bakışlarıyla, ses tonuyla büyüleyen, çok çekici, inanılmaz bilgili... Şimdiye kadar bir çok kadına eğitim verdi ve vermeyede devam ediyor. İlişki uzmanı denildiğinde akla gelen Türkiye' de ki en önemli isimlerden biri.. “Sabah Gazetesi Adem İle Havva köşesi yazarı, Flört ve İlişki Koçu, Beni Ararken - Aslında Giden Erkek Yoktur – Aslında Ayrılık Da Yoktur kitaplarının yazarı : SEDA DİKER”

         Okurlarımı ilgilendiren kadın-erkek ilişkisine dair sizinle konuşulacak çok fazla konu var ama öncelikle sizden ve kitaplarınızdan konuşmak istiyorum. 

“Aslında Giden Erkek Yoktur” 2012 yılında 100 bin satış ile D&R'da en çok satanlar arasına girdi ve şimdi yeni kitabınızı yayınladınız. Aslında Giden Erkek Yoktur ile bir devrim yaptınız diyebiliriz. Çünkü daha önce kimse bu kadar açık yüreklilikle anlatmamıştı. Bunu kitabınızı okuyup uygulayan biri olarak söylüyorum.

Sizin duygularınızda, okuyucularınızda, kadınlarda bu kitapta neler değişti ve özellikle neyi anlatmak istediniz?

Çok teşekkür ederim, o kadar güzel bir soru ki. Ali Atıf Bir beni programına davet etti ve o da bana “Seda sen ne yazdın, ne söyledin kadınlara ki bir sürü kadını peşine taktın ve götürüyorsun?” dedi (Gülüyor) Ben hiçbir zaman söylenmemiş olanı ilk defa bu kadar açık ve net söyledim. İlişkilerin bilinmeyen boyutunu yazdım. Bir ilişkiyi yönetmek için ağzımız, dilimiz fiziksel bütün kurallar. Ayrıca “kaçarsan kovalanırsın, çok yüz verme, aman havaya sokma, sen kadın ol şöyle davran, hanım hanımcık ol ki o sana gelsin” gibi bilgiler bir ilişkinin %20'sini oluşturuyor. %80'ini “bilinçaltı, derin duygular-inançlar ve enerji” Enerji demek çekim alanı demek. Ben bir kadın olarak merkez olursam erkeğimi her zaman yönetebilirim ve kendime çekebilirim. Enerji karşı tarafa akarsa erkek merkez olur ancak erkek doğası gereği merkez olmayı bilmediği için iki taraf karışır ve kendini kaybeder.

“Siz bana birini getirin ben nasıl bir adama aşık olacağını  yada ilişkinin 10 dakikasını anlatın bana 10 sene sonrasını size anlatabilirim. Ama bunu benden başka bilen yok...”

Yuvayı Dişi Kuş Yapar yani...

  Aynen... Atalarımız çok güzel söylemiş Yuvayı Dişi Kuş yapar. Benim Aslında Giden Erkek Yoktur da anlattığım ilişkileri kalbimizden korkularımızla çektiğimiz ve korkarak ilişkiyi ve birbirimizi tükettiğimiz aşkları anlatıyor. Eğer bizim kalbimizde çok yüksek bir korku paydası varsa, mesela çok yüksek kaybetme korkusu var o zaman çok büyük değersizliğim var benim. Bu

  korkularla hareket ediyorsam değersiz hisseden ve beni değersiz hissetirecek bir erkeğe aşık olurum başka hiç yolu yok.  Çünkü duygular manyetik alandır. Manyetik alandan enerji akışını ben okurum size, siz bana birini getirin ben nasıl bir adama aşık olacağını söylerim yada ilişkinin 10 dakikasını anlatın bana ben 10 sene sonrasını size anlatabilirim. Eğer bu gözlükle bakarsanız bu kadar okunabilir ve net. Bunu bilen yok ve onun için ben kitaplarımla ve verdiğim atölye çalışmalarımla işin %80'lik bilinmeyen kısmı ile kadınları aydınlatmak istedim ki ilişkilerinin merkezi olabilsinler yeniden. Çünkü biz bu merkezi kaybettik. 

“İlahi aşka bütün sıradan insanlar kavuşabiliriz. Nefsimizi yani egomuzu nefese kul ederek.”

Öğretmek istediğim birkaç ipucu var. Bir insanın ilahi aşka varması demek içindeki Allah'ın nefesine aşık olmak demek. Ben bunu eskiden nasıl algılıyordum biliyor musun, içimde ki Allah'a aşık olursam elimi eteğimi dünyevi şeylerden çekicem, bir daha da hayatımda erkek falan olmayacak hayatımda ve yalnız kalıcam. Ama bu böyle değilmiş. Ve benim bütün istediğim bunu bütün topluma anlatmak. Kitapta yazdım ama o kitabın çok okunması ve anlaşılması gerek. Çünkü ilahi aşka varmak başka bişeymiş. Bu ipucunu vermem gerekiyor ki herkes bunun peşinde koşsun. Nefesin peşinde koşmazsak, biz burada sınıfta kalacağız. Hep tüketilmiş korku dolu aşk yaşayıp bir kısırdöngüde kalacağız. Halbuki içimde ki ilahi aşka odaklandığımda Allah bana bütün sevdiklerimi getitiriyor. Her erkeği getiriyor ve ben seçiyorum aradan, her arzumu getiriyor yine ben seçiyorum.Yalnızlık yokmuş o ilahi nefesin hangi güzellikleri varsa o güzellikleri bedenlemiş bir adamı karşıma getiriyor. Biz bu ilahi aşka bütün sıradan insanlar kavuşabiliriz. Nefsimizi yani egomuzu nefese kul ederek. Ben bu kulluğu yapabilmek için insanlara pratikten, gündelik hayatta ne yapması gerektiğini anlatıyorum. 

“Bana kalırsa ilişkiler Allah'a varmanın bir yolu.”

" Aslında Ayrılık Yoktur" kitabınızın öyküsünü nasıl oluşturdunuz? 

Bu kitapta danışanlarımdan birinin öyküsü var. Geçen yıl yaşandı bu aşk ve ben Ağustos ayında yazmaya başladım. İnanın ki kitabın sonunu yazmak için Eylül ayının sonunu bekledim. Çünkü Alper ve Ali karakterinin sonunu ne olacağı belli oldu, en son bölümüde Hande tabi bu isimler benim koyduğum isimler, isimler bende saklı ben Hande'yi birgün davet ettim ve “gel şimdi bu son bölümü sen yazdıracaksın bana, bunun sonucunu sen yaşadın hadi bakalım anlat nasıl birşeymiş gerçek aşk” dedim. O söyledi ben yazdım. Bana kalırsa ilişkiler Allah'a var manın bir yolu, görerek öğreniyoruz. Belki başka yollarıda var benim bilmediğim ama benim söylediğim ve beni farklı yapan şey, ilişkiler üzerinden giderek nefsini içimdeki Allah'ın nefesine boyun eğmesi, yani karanlığın ışığa boyun eğmesi.

Sizi bu noktaya getiren hikayenizden konuşalım istiyorum. Çocuk sahibi olamadığınızı öğrendikten sonra yaşadıklarınız hepimize örnek olacak nitelikte. Bunu anlatabilir misiniz bize?

Benden kaynaklı çocuk sahibi olamadığımı fark ettiğimde doktora gittiğim her aşamada bir sorun çıktı fakat hepsini de çözdük dediler. Tedavi gördüm, 6 tüp bebek yaptık ve 2 rahim ameliyatı derken ben maddi manevi çok yoruldum ve doktorlar artık “Seda eve git, olasılığı arttıracak bir durum yok” deyince ben ağlaya ağlaya evime gittim. Bir müddet çok ağladım ve hatta ölmek istedim. Çocuk sahibi olamayacaksam hemen canımı al diye Allah'a dua ediyordum. Kendi egomdan yenilgiyi kabul etmiyor ve Allah'a kızıyordum. Sonra birgün babamların evine yemeğe gittik. Kütüphaneden ayağımın ucuna bir kitap düştü ve bende içinde bana bir mesaj var mı fikriyle baktım. Kitapta, “Eğer çözemediğiniz bir problem varsa hayatınızda, bunu çözmenin birtek yolu var. Allah sizin bununla ilgili bir hayat dersi öğrenmenizi istiyor. Eğer bu hayat dersini yakalar bulur ve öğrenirseniz kilidinizi çözer hemen değiştirirsiniz hayatınızı. Yok bulamazsanız o zaman tevekkül ve sabırla oturun” ben bunu yakaladım evime gittim ve gece iki rekat namaz kıldım ve dedim ki; Allah'ım özür dilerim tövbe ediyorum ve beni alma vazgeçtim (gülüyor). -Çok komik tabi o zaman bu kadar bilgim vardı.- ama benim hayat dersim ne bana bunu göster ben bunu öğrenmeyi istiyorum. Ben çok iyi öğrenciyim, çocuksuzken anlayamıyorum ben anlamam için verdin ama ben hala anlayamadım bana bir şekilde bunu anlat ben öğreneceğime söz veriyorum. Defter kalem alıp başucuma koydum uyudum ve gördüm ben o rüyayı biliyor musunuz?

“Çocuğum olmadığını öğrenince Allah'a küsüp canımı al diye dua ettim ama gördüğüm rüyayı yaşayarak aldığım nefesin kıymetini anladım”

Eğer özel değilse anlatabilir misiniz rüyanızı bize?

Tabi.. 3:45'di sabaha karşı eşimle kırmızı bir arabaya biniyoruz ki o zaman bizim lacivert bir arabamız var. Kayınvalidem, kayınpederim, eşim ve ben ama herkesi suratı asık ve ben çok tedirginim. Nereye gidiyoruz anne diyorum “ Kızım biz yarı yolda iniyoruz, siz Bodrum'a gidiyorsunuz” Tamam o zaman diyorum ve birden rüya içinde kendimizi eşimle birlikte motorsiklette görüyorum. Yalpalaya yalpalaya kolumuz kırık gidiyoruz ve şim diyor ki “Seda gel herşeye rağmen tatilin tadını çıkaralım”  bu rüyadan uyandım defeterede olduğu gibi yazdım. Ama ben anlamadım benim işime gelmedi.

Aradan 3 ay geçti. Eşim birgün eve geldi işinden terfi ettiğini ve kırmızı bir araba verdiklerini söyledi. Tabi benim hiç aklıma gelmiyor rüya kahve içiyoruz, kutluyoruz falan eşim dedi ki “Seda gel annemleride alalım Bodrum'a gidelim, annemleri Salihli'de (yani yarıyol) anneanneme bırakalım bizde görüşür oradan baş başa Bodrum'a gidelim dönüştede annemleri alır geliriz” tamam dedim ama benim aklıma hiç gelmedi tabi rüya. Biz bindik kayınvalidemleri annesine bırakıp baş başa Bodrum'a giderken eşim saatte 80 km hızla lastikleri mıcırlara kaptırarak kaza yaptık. Araba olduğu gibi dönüp uçuruma uçtuhavada asılı kaldık. Benim o anda algım dondu ve bütün hayatım gözümün önünden geçti. Töğbe ettiğim için herhalde Allah beni affetti diye düşünüyorum. Ben o kadar öleyimde öleyim diye dua ederken sonra ki töğbem ile belki de benim orada canımı alacaktı ama onun yerine araba o şekilde asılı kaldığı an da eşimin böyle derin nefes aldığı o sahne dondu ve bana geldi sanki 3 dakika. Ve ben kendi kendime o anda “bu nefesi nasıl  bırakırsın Seda ve bunu nasıl yaparsın bir çocuk için değer miydi buna? Küçücük şey için ne büyük şeyden vazgeçmişsin” dedim pişman oldum o anda arabamız uçurumdan aşağıya düştü çarptı ama takla atmadık bizi bir küçük makiden ağaç tuttu. Eşimle indik tırmandık 10 metre kadar yürüdük birbirimize dokunup acaba öldükte biz mi anlamadık diye düşünüyoruz araba öyle bir hale geldi ki sigorta şirketi yenisini aldı. Eşyalarımızı topladık jandarmayla otele gittik ve eşim dedi ki “Seda gel herşeye rağmen bu tatilin tadını çıkaralım” o zaman dedim ki içimden Allah bana bir yol daha gösterdi. Sonra korkularımı yendim, içimde ki korkuyu sevgiye dönüştürdüm, araştırdım, çalıştım ve tamamlandım.

Ama şuan bir çocuğunuz var bildiğim kadarıyla...

Evet onunda bir öyküsü var. Miraç Gecesi'nde ben yine 2 rekat namaz kıldım ve dua edip Allah'a sordum dedim ki; Allah'ım bana söyler misin bu sefer net bileyim ama rüya yoluyla olmasın (gülüyor) birisi bana bunu söylesin benim çocuğum olacak mı olmayacak mı? Ben artık çocuksuz hayatta da mutluyum olmayacaksada maddi ve manevi bu olsun diye uğraşıp üzüntü yaşamıyayım. 

O gece uyudum sabah bir arkadaşımla Ortaköy'de kahvaltıya gittik. Arkadaşım dedi ki “Seda şimdi hatırladım dün gece bir rüyamda bir oğlan çocuğu gözüktü ama arkası dönük, yuvarlak kafalı, kepçe kulaklı -benim eşimde öyledir- hafif tombikçe bak bu Seda'nın oğlu ismi Burak dediler. Burak'da biliyorsunuz Peygamber Efendimizin (sav) Mirac'a yükseldiği atın ismi. Bunu anlattı ben direk ağlamaya başladım birbirimize sarılıp ağladık ben soluğu ertesi gün doktorda aldım. Bir tane daha tüp bebek deneyelim dedim. Ve gerçekten oğlum oldu isminide Burak koydum. Aynı o rüyada gördüğüm gibi yuvarlak kafalı, kulakları hafif açık aynı babasına benzeyen bana hiç benzemeyen bir oğlum var şimdi.

Okuduğunuz gibi Seda Diker yaşadıkları ile yaşamın anlamını çözüp bu anlamı insanlara anlatabilen nadir kişilerden biri.  Onun için aşkın anahtarı da diyebiliriz aslında... Bu sohbette Seda Diker' i tanıdık ancak,  çok özel sohbetimizin bu ilk kısmıydı... Özellikle kadınlar için altın değerinde ki “Aşk ve ilişki tiyoları”nı sizlere 14 Şubat hediyesi olarak sunacağım. Tabii hediyemiz bu kadar değil, yeni imzalı kitabı Aslında Ayrılık Da Yoktur ise şanslı kubratekin.com okuyucusunun olacak bunun duyurusunu önümüzdeki günlerde yapacağım bunun için öncelikle Seda Diker' in son kitabını( Aslında Ayrılık Da Yoktur) almanızı ve okumanızı öneririm... Çünkü hediyenin cevabı bu kitapta gizli.. 

Fotoğraf:: Nur Sultan Kartal ( buradan ulaşabilirsiniz)

INTERVIEW WITH SEDA DİKER ABOUT HER LAST BOOK "ASLINDA AYRILIK DA YOKTUR/ ACTUALLY THERE IS NO DIVORCE”

She has a great energy with her look, charming voice, attractive appereance and intelligence... She has educated a lot of woman and goes on. She is one of the well known in Turkey about relationship expert… she is the columnist (Adam and Eve) of Sabah Newspaper, flirtation and relationship expert, writer of books called “Beni Ararken”, “Aslında Giden Erkek Yoktur” and  “Aslında Ayrılık Da Yoktur”:  

SEDA DİKER

There are a lot of subject to talk about male-female relationship  that my readers like but first of all I want to talk about you and your books. “Aslında Giden Erkek Yoktur/ Actually No Man Goes” was top seller in 2012 with 100 thousand sales at D&R. Now you have published the new one.  We can say, you made a reform with this book. No one has not mentioned sincerely before. I read and applied it. What did you want to tell specially and what changed?

Thank you very much, very beatiful question. Ali Atıf invited me to his programme and told me “Seda, what did you write that cause a lot of women to follow you ?” (smiling). I told the unsaid for the first time clearly. I wrote the unknown part of relations. Lip, mouth and physical rules manage relation. Also %20 of relation is “run, do not be interested in too much,be a woman, act like that to make him come to you…”. %80 of relation is “unconscious, deep feelings-beliefs and energy”. Energy means attraction aura. As a woman, me, if I become a center, I can rule and attract my man. İf energy goes other side, man becomes a center. But he does notknow how to be a center naturally. So both sides loose.

“Bring me someone, I can tell her what kind of man she will fall in love or tell me 10 minutes of a relationship, I can tell the situation after 10 years. No one else could know that…”

Namely female bird builds the nest…

Yes…Ancestors said the truth. My new book tells negative love that is ended because of fear. İf you have a big fear (for example fear of loss), it is means you are   

Pathetic.

İf I fear, I will be pathetic and fall in love with a man who will no honor me, no way. Because feelings are magnetic aura. I can read the energy around magnetic aura. İf you know the right way, it is obviously clear. No one knows so I wanted to teach %80 part of relation with my books and during my workshops to make women a center of relationship. Because we have lost this center issue.  

“we all ordinary people can reach divine love by making our ego a servant”

There are some tips that I want to teach. Reaching divine love means loving God inside you. I thought that when I loved God inside me, I had austerity and would not have a man so lonely. But it is not true. I want to tell this all communities. I wrote but the book should be read and understood. Reaching a divine love is another thing. I shoulggive this clue so everyone looks after it. I not we wiil fail and live scary love. If I focuse on divine love inside me, God brings my belowed. God brings every men and I choose. No loneliness, it brings a man who has the features of divine love. I teach what to do during Daily life pratically.

“In my oppinion, relationship is a way of reaching God”

How did you edit the story of  this book?

The book contains the story of one of my client. I started to write this love in august which was lived last year. I waited the end of september to finalize the book. I named characters  Ali, Alper and Hande whose  end decided. I invited Hande (I named her Hande) and said “let me write the end, you lived it, how is true love?”. She told and I wrote. Relationship is a way to God, we learn by seeing. Maybe another ways exist but  what I say or what makes me different is namely obedience of darkness against light.

I want to talk about your story that bringed you this point. What you live after learning that you can not have a baby like a model. Can you tell us?

I went to doctor when I realized that I could not have a baby because of me. Problems during all stages but they said that they solved. I was treated, 6 tube baby tests and 2 womb operations made me tired morally and materially. The doctors said “Seda go home, nothing else to do” and I went home while crying. I cried a lot and wanted to die. I would pray God to take my sould if I did not have a baby. I could not admit  defeat because of my ego and I was angry with God.  Then 1 day we went dinner to my father’s house. The book falled on my feet from library and I checked it for a message. “If you have an unsolved problem, there is just 1 way to solve it.  God wants you to learn something. İf you find it and learn; you will change your life. İf not, wait in patience”. I took the book, went home, performed the namaz and said “I am sorry, ask God for forgiveness, do not take my soul” (smiling) very comic but I knew few. “Show me my lesson, I want to know what is it? I am a good student, I promise I will understand and learn. I take a notebook and pen and put them by me and slept. Then I saw the dream.

“when I learnt that I would not have a baby, I was angry and prayed God to claim my life but I understood the worth of my life because of the dream”

If not speacil Can you tell us the dream?

Of course..It was 03:45 early in the morning we got on a red car, we had a dark blue one really. Paretn-in law, me and my husband . everyone is sad and I am nervous. I asked “where are we going mum”. She replied “my girl, we will leave you at half of the way but you will go Bodrum”.  I said ok and we got on a motorbike, our  arms were broken and husband said “ Seda let’s enjoy the holiday despite everything”. I woke up and wrote on the notebook. I understood.

3 months passed. My husband said that he was promoted to a higher position and red car was given. I did not remember the dream but we drunk coffee and celebrate. He said “ let’s go Bodrum with parent-in law, we leave them at Salihli (half of the way) and take them back”. I agreed but did not remember dream. We did and after left parent-in law, we had an accident with 80km/h on bad road. The car went to crag and hovered. I imagined my whole life like a film. I thought God forgived me because of my attritition.  I was praying to die then I changed my mind. Husband took a adeep breath. I said ”how can leave this breath, why? İs it worth for a baby? You leave the big thing for a small one” then I regretted.. our car felt down but did not tumbled and a maquis tree hold us. We got off the car and climbe, walked 10 metres, touched eachother and tried to understand that we were alive. The insurance company gave a new car because it was completely useless. We packed and went to hotel with police and husband said “ let’s enjoy holiday despite everything”  then I thought that God gave me a new chance and showed me another way. I trasformed the fear into love, researched, worked and completed.

You have a child now, is not it…

Yes, another story. During Laylat Al miraj, I performed namaz and asked God “Can you tell me -not via dream (similing)- that wil I have a baby? I am happy without a baby also” I slept and next day I went to have a breakfast with my friend at Ortaköy. she said “ Seda I just remembered that I dreamed about a boy last night who looked back, had round head and big ears –like my husband-  a little bit fat. They said he was your baby called Burak. Burak means the name of horse that our Prophet Muhammed (sav) rode to Mirac. I started to cry we hugged eachother. Next day I went to doctor and said “let’s try another tube baby”. İt really worked and I had a male baby named Burak who is like his father -not me.

 As you read Seda Diker is one of the few person who understood the meaning of life and teaches others. We can say that she is the key of love...we met and knew Seda Diker with this post but this was the first part of special conversation…I will present “tips for love and relationship” as a valuable gift of 14 February for specially women. Of course additionally her new book with her signature will be one of the lucky reader of www.kubratekin.com. I will do the announcement later so I recommend you to buy and read Seda Diker’s last book "Aslında ayrılık da yoktur/ Actually there ıs no dıvorce” …because the answer of the gift is hidden in it…

Photography:: Nur Sultan Kartal ( to reach)