27 Kasım 2014 Perşembe

İpek


 Anne olmaktan korkardım.. Çünkü özgürlüğü seviyorum.. Birazda bencilim galiba..
Sorumluluk almaktan kaçıyordum gizliden gizliye.. Anne olunca hayat duracak ve bir daha hiç birşey eskisi gibi olmayacak diye düşünüyordum..









Eşimle birbaşıma iyiydim.. Geziyorduk ülke ülke ne de olsa bir sorumluluğumuz yoktu. Çocuk lafı geçtiğinde soğuk soğuk terler akıyordu sinirleniyordum, hazır değildim.. Allah aratmasın benimki birazda şımarıklık sanırım.. Konusu açılırsa kapatıyordum bebek soranları azarlıyordum.. 
Derken doğumgünümde o haberi aldım.. Sıradan bir tahlil için gittiğim hastanede İpeğimin kalp atışlarıyla karşılaştım.. 2 aylık hamileydim.. Kalp atışlarını duyduğumdaki his tarifsiz.. 2 kalbim vardı artık.. İstesemde istemesemde hayatı benim hayatıma bağlı bir canlı vardı.. Duyduğumda çok ağladım.. Sevinçten değil şaşkınlıktan.. Bebek beklediğim fikrine alışmak 1 haftamı aldı.. Çünkü içimde benden başka bir kalp daha vardı. Ben beslenmessem beslenemeyen kanımdan canımdan bir parça..
Benimki sıradan bir hamilelik değildi..
Hiç mide bulantım olmadı.. Düşük riskim vardı ve 4.5 ay sadece yatmak gerekerek riskli gebelik sınıfındaydım.. Bebeğimi kaybedebileceğimi öğrendiğimde içimdeki miniğime sıkı sıkı bağlandım onun için ne yapmam gerekiyorsa yapmaya hazırdım..
Eee anne olmak fedakarlık gerektiriyordu.. Senmisin bencilim diyen.. Anne olmadan önce öğrenmen gereken şeyler vardı.. Özveri ve fedakarlık ! Hamilelik süresinde anladımki hayatın sadece benim etrafımda dönmediğini.. Bu süreçte törpülendim diyebilirim.. Sosyal bir kişinin aylarca evde sadece yatakta yatması ancak anneliği haketmek için oluyormuş. Birkaç ay sonra düşük riskimi atlattım ve normal hayatıma devam ettim..
7. ay henüz dolmuştu iç sesim beni rahat bırakmadı başka bir doktora daha muayene oldum ve hislerim beni yanıltmadı. Erken doğum riskim vardı ve yine ev hapsi başladı.. Yeterki bebeğim sağlıklı olsun herşey bebeğim için düşüncesini artık tüm hücrelerimde hissediyordum.. Demekki bencilliğimi tam olarak atmamışım biraz daha anneliğe hazırlanmam lazımdı..
8. ay dolduğunda İpeğim artık sürem doldu dedi ve ailemize katıldı..

Güzel kızımı normal doğumla kucağıma aldım.. Henüz çok minikti.. 2500 gram ve 45 cm di.. Erken doğduğu için tek istediğimiz sağlıklı olmasıydı.. Allah a binlerce
kez şükür sapasağlam kusursuz bir bebekti. Doğumdan sonra kucağıma verdiklerinde inanamadım.. Boncuk boncuk gözleriyle beni inceliyordu.. O kadar güzeldi ki.. Hayatımda böyle bir his yaşamadım.. Aşkın en güzelini eşimde yaşadığımı düşünürdüm ama öyle değilmiş.. Aşkın adı İpeğimmiş.. Uyuyup uyandığında onu özlüyorum.. Onu gördüğümde heyecanlanıyorum.. Mutlu ediyor beni.. Sanki tüm sinirlerim alınmış gibi. Sanki yıllarca yaşamamışım, hayata gözlerimi Ayşe İpeğimle açmışım gibi.. Sanki yıllarca susuzmuşum benim suyum İpeğimmiş gibi.. Sanki yıllarca kalpsiz yaşadım İpeğimle kalbimi buldum.. Neden şimdiye kadar çocuk istemedim diye kendime kızıyorum.. Neden İpeğimin dünyaya gelmesinden hayatımı negatif etkilemesinden korktum diyorum.. İpek bize hamlelik sürecinden itibaren çok şey öğretti.. Fedakar olmayı öğretti. Karşılıksız sevmeyi öğretti.. Beklentisiz yaşamayı öğretti. Mutluluğun küçücük atan bir kalpte olduğunu öğretti. Hayatımıza neşe geldi.. Bambaşka bir huzur geldi.. Bakmayın bebek diyip geçmeyin.. İpek Hanım doğmadan önce yerini tamamen yaptı.. Bizi hizaya çekti. Hayatımızdaki negatiflikleri düzeltmemizi istedi. Önce bir kendinize çeki düzen verin ondan sonra dünyaya gelicem dedi.. Herşeyi düzene soktu ve aramıza katıldı..
Artık biz 3 kişilik dev bir aileyiz..
Allaha ne kadar şükretsek azdır..
Bize bu duyguları yaşattığı için..
Bugün minik kızım tam 2 aylık kocaman bir kız oldu. Yanı başımda nefesini duymak dünyadaki herşeye bedel.. Yüce Mevlam bebek isteyen herkese nasip etsin. Bir kadının yaşayabileceği en özel duygu annelikmiş..



1 yorum: